Kız Kulesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Milattan önce 341 yıllarına kadar geçmişi dayanan kulenin tam olarak kimler tarafından, hangi maksatla yapıldığı bilinmemektedir. İstanbul ilinin Üsküdar ilçesinde, Salacak Mahallesinde denizin 150 - 200 metre açıklarında bulunan Kız Kulesi bugün hala yapısını korumaktadır. Kız Kulesi’yle ilgili efsaneler ve onlarca rivayet vardır. İstanbul’un fethinden sonra mevcut kule yıkılarak, yerine günümüze kadar ulaşan bu günkü yapı yapılmıştır.

Kız Kulesi Nerededir?

Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nın güney girişinde, Üsküdar sahilinin hemen açığında küçük bir adacık üzerinde yer almaktadır. Kulenin uzun bir tarihi vardır ve çeşitli efsaneler ve hikayeler onunla ilişkilendirilir. Günümüzde Kız Kulesi popüler bir turistik cazibe merkezi ve İstanbul'un bir sembolüdür. 

Kız Kulesi'ne Nasıl Gidilir?

Kız Kulesi'ne ulaşmak için Üsküdar ya da Kabataş'tan tekneye binebilirsiniz. Tercihiniz Üsküdar olacaksa Avrupa yakasındaysanız Eminönü veya Karaköy'den Üsküdar'a vapurla geçebilirsiniz. Ayrıca Marmaray ile de Üsküdar istasyonunda inerek kısa bir yürüyüşten sonra Kız Kulesi iskelesine varabilirsiniz. Eğer tercihiniz Kabataş olacaksa İstanbul'un çeşitli yerlerinden tramvay, füniküler veya otobüsle kolayca Kabataş iskelesine ulaşabilirsiniz.

Saate veya mevsime göre Kız Kulesi tekne saatleri değişebilmektedir. Ayrıca olumsuz hava koşullarında da Kız Kulesi'ne ulaşım yapılmamaktadır. Bu sebeple gitmeden önce mutlaka hazırlıklı olun.

Kız Kulesi Ziyaretçi Saatleri

Kız Kulesi'ni haftanın her günü 09.00 - 17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Kız Kulesi'nin Tarihçesi

Kız Kulesi'nin tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmese de, mimari tarzı M.Ö. 340 civarındaki döneme dayandığı tahmin edilmektedir. Bu simgesel yapı daha önce adını Atina kralı Kharis'in eşinden alıyordu ve Leandros ve Damalis olarak biliniyordu. Bizans döneminde "küçük kale" anlamına gelen "arcla" olarak da biliniyordu.

Osmanlı Devleti İstanbul'u fethettikten sonra kule yıkılarak yerine ahşap bir yapı inşa edilmiş ve bu yapı 1719 yılında çıkan bir yangınla yok olmuştur. Daha sonra İstanbul'un baş mimarı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa taştan bir versiyonu yeniden inşa etmiştir ve daha sonra cam bir köşk ve kurşun kaplı bir kubbe eklenmiştir. Sultan 2. Mahmut'un tuğrası ünlü hattat Rakım Efendi tarafından mermer üzerine yazılmıştır. 1857'de bir fener yerleştirilmiş, ancak bu 1920'de otomatik aydınlatma sistemine dönüştürülmüştür.

Kız Kulesi yüzyıllar boyunca tüccarların vergi toplama merkezi, savunma kulesi ve deniz feneri gibi pek çok farklı amaca hizmet etmiştir. 1830 yılındaki kolera salgını sırasında karantina hastanesi ve radyo istasyonuna dönüştürülmüştür. Bina 1964 yılında Savunma Bakanlığı'na, 18 yıl sonra da Denizcilik İşletmeleri'ne devredilmiştir. 

Kız Kulesi'nin Efsanesi: Yılanlı Hikaye

En bilinen Kız Kulesi efsanesi, yılanlı hikayedir. Bizans imparatorunun bir kızı olur. O dönem geleneğine göre günlerce eğlence tertip edilir. Bizans imparatoru kızının iyi bir eğitim alarak eğitilmesini, taht için hazırlanmasını emreder. İmparatorluk bilginlerinin başında olan kâhin, imparatora kızının on sekiz yaşına basmadan bir yılan tarafından sokularak öldürüleceğini söyler. Bu kehanet karşısında imparator kendince tedbir alarak kızına denizin ortasında bir kule yaptırır ve bu sayede kızına yılanların ulaşamayacağını, kızınızın bir yılan tarafından sokulmasını engelleyebileceğini düşünür. İmparator aldığı tedbirden memnun yaşarken, kızı da on sekiz yaşına basmak üzeredir. Efsane bu ya! İmparator kızının çok sevdiği üzümleri, kızının doğum gününe ikram maksadıyla kuleye gönderdiğinde, sepete saklanan bir yılan kızı sokarak öldürür.

Bir rivayette ise kızı çok seven bir subay  ona sepet içerisinde üzümü göndermiştir. Asıl olan kızın ne şekilde değil, nasıl ve ne zaman öldüğüdür. Kız Kulesi efsanesi aslında son kısmında kaderden kaçılamayacağını bize anlatmaktadır.
İmparator, kızı öldükten sonra, belki yılanlar rahat bırakmaz düşüncesiyle kızının na’şını Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birine gömdürür. Gerçekten de mezarın üst kapağında iki delik vardır. Bu deliklerin yılanlara ait olduğu düşünülür. Tabutun üzerinde “Bu tabuta sakın dokunmayın” diye yazılıdır. Bir inanışa göre de tabuta dokunulduğunda Ayasofya’nın yıkılacağı düşüncesi vardır.

Kız Kulesi’nde Neler Yapılır?

Kız Kulesi olarak da bilinen Kız Kulesi, İstanbul'da tarihi ve ikonik bir simge yapıdır. Büyük bir alan olmasa da, Kız Kulesi'ni ziyaret ederken yapabileceğiniz birkaç şey var:

1. Manzaranın Tadını Çıkarın: Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nın, İstanbul'un Avrupa ve Asya yakalarının ve şehrin silüetinin panoramik manzarasını sunar. Nefes kesici manzaranın keyfini çıkarmak için biraz zaman ayırın.
2. Kuleyi Keşfedin: Kulenin içinde dolaşın ve çeşitli katlarını keşfedin. Kız Kulesi'nin mimarisi ve tarihi büyüleyicidir.
3. Fotoğrafçılık: Kız Kulesi'nin ve çevresinin güzelliğini yakalayın. Kule, özellikle günün farklı saatlerinde veya çeşitli ışık koşulları altında fotojeniktir.
4. Efsaneler Hakkında Bilgi Edinin: Kız Kulesi efsaneler ve mitlerle çevrilidir. Kuleye kilitlenmiş bir prensesin popüler efsanesi de dahil olmak üzere kule ile ilgili hikayeler hakkında bilgi edinmek için biraz zaman ayırın.
5. Gün Batımının Keyfini Çıkarın: Kız Kulesi'ni akşam saatlerinde, özellikle de gün batımında ziyaret etmeyi düşünün. Boğaz'ın üzerinden batan güneşin manzarası oldukça büyüleyicidir
6. Tekne Turları: Bir tekne turuna katılarak Kız Kulesi çevresindeki alanı keşfedin. Birçok tekne işletmecisi kulenin etrafında kısa turlar düzenleyerek eşsiz bir perspektif sunarlar.
7. Romantik Ziyaretler: Kız Kulesi genellikle romantik bir nokta olarak kabul edilir. Çiftler için popüler bir yerdir ve bazı insanlar burayı evlenme teklifi yeri olarak bile seçmektedir.